Tom kelliğini gizlemek için şapkasını çıkarmadı.
- Tom kept his hat on to hide his baldness.
Tom hayal kırıklığını gizlemek için elinden geleni yaptı.
- Tom did his best to hide his disappointment.
Bir kayanın altında saklanmak istiyorum.
- I want to hide under a rock.
Saklanmak zorunda değiliz.
- We don't have to hide.
Tom anahtarı saklamak için iyi bir yer bulamadı.
- Tom couldn't find a good place to hide the key.
Paramı saklamak için iyi bir yer düşünemedim.
- I couldn't think of a good place to hide my money.
Benim postumu kurtardığın için teşekkürler.
- Thanks for saving my hide.
Tom'un gizleyecek bir şeyi yoktu.
- Tom had nothing to hide.
Onu nereye gizleyeceğini düşünemedi.
- He couldn't think where to hide it.
Gizlenmek zorunda değiliz.
- We don't have to hide.
Tom gizlenmek zorunda değildi.
- Tom didn't have to hide.