Tom yapmak için başladığı her şeyi başarabildi.
- Tom was able to accomplish everything he'd set out to do.
Ken sonunda yapmak için yola çıktığı şeyi başardı.
- Ken finally accomplished what he set out to do.
O başladığı şeyi sonuçlandırır.
- He accomplishes whatever he sets out to do.
Söylemek kolaydır ve başarmak zordur.
- It is easy to say and hard to accomplish.
İyiyi başarmak için kötülük yapmak gerekli değil.
- It's not necessary to do evil in order to accomplish good.
Fred başarmak istediği amaçlardan karısına bahsetti.
- Fred told his wife about the goals that he wanted to accomplish.
Ben, ne pahasına olursa olsun onu başaracağım.
- I will accomplish it at all costs.
He had accomplished half a league or more. - William H. Prescott.