Tom her sabah işe giderken demiryolu raylarını geçer.
- Tom crosses the railroad tracks every morning on his way to work.
Lütfen demiryolu rayları yakınında oynamayın.
- Please don't play near the railroad tracks.
Bir demiryolu ağı tüm Japonya'yı sarar.
- A network of railroads spreads all over Japan.
O, demiryolunu kavramaya çalıştı.
- He tried to grasp the rail.
Tom korkulukta kendini desteklemek zorunda kaldı.
- Tom had to support himself on the railing.
Sonra korkuluk yol verdi.
- Then the railing gave way.
Chief Joyi railed against the white man, whom he believed had deliberately sundered the Xhosa tribe, dividing brother from brother.