Saçınız dökülmeye başlayacaktır.
- Your hair will start to fall out.
Biz geçen sonbaharda New York'a taşındık.
- We moved to New York last fall.
Gariptir, bu sonbaharda çok sayıda pembe dizi izliyorum.
- Oddly, I've been watching a lot of telenovelas this fall.
Yapraklar ekimde düşmeye başlar.
- Leaves begin to fall in October.
Kötü alışkanlıklara düşmek kolaydır.
- It's easy to fall into bad habits.
Anadili olarak konuşan kişi sayısı 10'dan aza düştüğünde bir dil ölü olarak kabul edilir.
- A language is considered dead when the number of native speakers falls to less than 10.
Bay Jones ders esnasında uyuduğum için beni azarladı.
- Mr. Jones reprimanded me for falling asleep during class.
Evime gelmek için zahmet etmeyin.
- Don't bother to come to my house.
Tom Mary'nin onun partisine gelmek istediğini duyduğunda gerçekten memnun oldu.
- Tom was really glad to hear that Mary wanted to come to his party.