to come to an end; to terminate

listen to the pronunciation of to come to an end; to terminate
Englisch - Türkisch

Definition von to come to an end; to terminate im Englisch Türkisch wörterbuch

finish
itmam etmek
finish
(Teknik,Tekstil) aprelemek
finish
(Teknik,Tekstil) apre
finish
(Tekstil) çile
finish
bozmak
finish
son

İşimi bitirdikten sonra bürodan ayrıldım. - Having finished my work, I left the office.

Okulu bitirdikten sonra yurtdışında eğitim yapacağım. - I will study abroad when I have finished school.

finish
bitiş

Tom bitiş çizgisini geçerken sıcak ve yorgun görünüyordu. - Tom looked hot and tired as he crossed the finish line.

Tom bitiş çizgisini geçen son kişiydi. - Tom was the last one to cross the finish line.

finish
bitirmek

İşi tek başıma bitirmek istiyorum. - I want to finish the work on my own.

Bir ayda işi tamamen bitirmek imkansız. - It is utterly impossible to finish the work within a month.

finish
{f} bitmek

Burada işimiz neredeyse bitmek üzere. - We're just about finished here.

Raporla işim bitmek üzere. - I'm just about finished with the report.

finish
{f} k.dili. bitirmek
finish
{f} sona ermek
finish
{i} son kat boya
finish
{f} sonuçlanmak
finish
telef etmek
finish
rötuş

Birkaç son rötuş eklerim. - I add a few finishing touches.

O planın hâlâ bazı son rötuşlara ihtiyacı vardı. - That plan still needed some finishing touches.

finish
dili yok etmek
finish
{f} k.dili. öldürmek, işini bitirmek
finish
(isim) son, bitiş, sona erme, kusursuzluk, mükemmellik, tamamlama, son kat boya, cila
finish
{f} mükemmelleştirmek
to come to
gelinmek
to come to
gelmek

Ebeveynlerimin evine gelmek ister misin? - Would you like to come to my parents' house?

Evime gelmek için zahmet etmeyin. - Don't bother to come to my house.

Englisch - Englisch
finish