Karar vermek sana kalmış.
- It's up to you to decide.
İş için kimi seçeceğine karar vermek sana kalmış.
- It rests with you to decide whom to choose for the job.
Mary artık onu asla görmemeye karar verdi.
- Mary decided never to see him any more.
İşinden ayrılmaya karar verdi.
- She decided to quit her job.
Evime gelmek için zahmet etmeyin.
- Don't bother to come to my house.
Yarın gelmek zorunda kalacaksın.
- You'll have to come tomorrow.