to come down suddenly and forcibly; to fall; with on or upon

listen to the pronunciation of to come down suddenly and forcibly; to fall; with on or upon
Englisch - Türkisch

Definition von to come down suddenly and forcibly; to fall; with on or upon im Englisch Türkisch wörterbuch

light
ateş

Tom tüm kibriti tüketti bu yüzden ateşi yakamadı. - Tom ran out of matches so he couldn't light the fire.

O, soğuk olmasına rağmen ateşi yakmadı. - Though it was cold, he didn't light the fire.

light
fayrap etmek
light
açık renk
light
(Dilbilim) hafif vurgulu
light
çırağ
light
ışıldamak
light
az bagajla
light
(Gıda) kibrit yakmak
light
hafif bir şekilde
light
anlaşılma
light
(renk) açık
light
be.hafifçe
light
ışık

Lütfen gittiğinizde ışıkları kapatınız. - Please turn out the lights when you leave.

Güneş bizi ışık ve ısı verir. - The sun gives us light and heat.

light
{s} iyi mayalanmış
light
kolayca
light
ışık,v.yak: n.ışık
light
yola düzülmek
light
fazla yük olmadan
light
{f} ışımak
light
{s} önemsiz
Englisch - Englisch
light
to come down suddenly and forcibly; to fall; with on or upon
Favoriten