Sadece bana şimdi söyleyebilir misin, böylece yarın geri gelmek zorunda kalmam.
- Can you just tell me now, so I don't have to come back tomorrow?
Ben Lucca'ya geri gelmek istiyorum.
- I want to come back to Lucca.
Dick, saat üçe kadar geri gelmek için söz verdi.
- Dick promised to come back by three o'clock.
Geri gelmek istersen, anlarım.
- If you want to come back, I'll understand.
Tom Mary'nin onun partisine gelmek istediğini duyduğunda gerçekten memnun oldu.
- Tom was really glad to hear that Mary wanted to come to his party.
Evime gelmek için zahmet etmeyin.
- Don't bother to come to my house.