to come back

listen to the pronunciation of to come back
Englisch - Türkisch
yeniden gözde olmak
geri gelmek

Buraya geri gelmek istiyorum. - I want to come back here.

Hemen geri gelmek zorundaydık çünkü okul başlamak üzereydi. - We had to come back soon because school was about to start.

return
{f} dönmek

Bir hafta içinde eve dönmek zorundayım. - I must return home within a week.

Çağımıza geri dönmek için ne yapmalıyız? - In order to return to our era, what should we do?

come back
dönmek

Boston'a dönmek istiyoruz. - We want to come back to Boston.

Geri dönmek zorunda kalacağız. - We'll have to come back.

return
{f} iade etmek

Dün yeşil bir kanepe aldım, ama kapıdan sığdıramadım, bu yüzden geri iade etmek zorunda kaldım. - I bought a green couch yesterday, but I couldn't fit it through the door, so I had to return it.

Bunu iade etmek istiyorum. - I'd like to return this.

come back
geri gelmek

O,yakında geri gelmek için bana söz verdi. - He gave me a promise to come back soon.

Ben bu şehri terk etmek istiyorum ve asla geri gelmek istemiyorum. - I would like to leave this town and never come back.

answer back
çemkirmek
come back
geri dönmek

Geri dönmek zorunda kalacağız. - We'll have to come back.

Geri dönmek istemiyorsan, anlarım. - If you don't want to come back, I'll understand.

return
geri gönderme
return
(Ticaret) geri çevirme

O onun aşkını geri çevirmedi. - He did not return her love.

return
getirmek (kar)
answer back
terbiyesizce cevap vermek
answer back
tekrarla
come back
aklına gelmek
come back
geri gel

Lütfen mümkün olduğunca kısa sürede geri gel. - Please come back as soon as possible.

Onun öğle yemeğinden önce geri gelmesini bekliyorum. - I expect her to come back before lunch.

come back
hatırına gelmek
answer back
kaba tavırla karşılık vermek; cevabı yapıştırmak
to back
geri
answer back
cevabı yapıştırmak
answer back
karşılık vermek
answer back
küstahça cevap vermek
answer back
(deyim) answer (someone) back terbiyesizce veya kustahca karsilik vermek
come back
karşılık vermek
come back
akla gelmek
come back
eski haline dönmek
return
{i} seçim sonucu
return
{i} tazminat
return
{f} nüksetmek
return
{i} bülten
return
dönüş, dönmek dön
return
{f} misilleme yapmak
to back
geri sürmek
Englisch - Englisch
To return to a place

But he never knew that it really was his own Bunny, come back to look at the child who had first helped him to be Real.

When something comes back, it becomes fashionable again. I'm glad hats are coming back. see also comeback
be restored; "Her old vigor returned"
come back to place where one has been before, or return to a previous activity
answer back
return
even the score, in sports
go back to something earlier; "This harks back to a previous remark of his"
If something that you had forgotten comes back to you, you remember it. He was also an MP -- I'll think of his name in a moment when it comes back to me When I thought about it, it all came back
to come back

    Türkische aussprache

    tı kʌm bäk

    Aussprache

    /tə ˈkəm ˈbak/ /tə ˈkʌm ˈbæk/

    Etymologie

    [ t&, tu, 'tü ] (preposition.) before 12th century. Middle English, from Old English tO; akin to Old High German zuo to, Latin donec as long as, until.

    Videos

    ... come back to that. ...
    ... Essentially, the rocket needs to come back ...
Favoriten