Buraya geri gelmek istiyorum.
- I want to come back here.
Hemen geri gelmek zorundaydık çünkü okul başlamak üzereydi.
- We had to come back soon because school was about to start.
Bir hafta içinde eve dönmek zorundayım.
- I must return home within a week.
Çağımıza geri dönmek için ne yapmalıyız?
- In order to return to our era, what should we do?
Boston'a dönmek istiyoruz.
- We want to come back to Boston.
Geri dönmek zorunda kalacağız.
- We'll have to come back.
Dün yeşil bir kanepe aldım, ama kapıdan sığdıramadım, bu yüzden geri iade etmek zorunda kaldım.
- I bought a green couch yesterday, but I couldn't fit it through the door, so I had to return it.
Bunu iade etmek istiyorum.
- I'd like to return this.
O,yakında geri gelmek için bana söz verdi.
- He gave me a promise to come back soon.
Ben bu şehri terk etmek istiyorum ve asla geri gelmek istemiyorum.
- I would like to leave this town and never come back.
Geri dönmek zorunda kalacağız.
- We'll have to come back.
Geri dönmek istemiyorsan, anlarım.
- If you don't want to come back, I'll understand.
O onun aşkını geri çevirmedi.
- He did not return her love.
Lütfen mümkün olduğunca kısa sürede geri gel.
- Please come back as soon as possible.
Onun öğle yemeğinden önce geri gelmesini bekliyorum.
- I expect her to come back before lunch.
But he never knew that it really was his own Bunny, come back to look at the child who had first helped him to be Real.
... come back to that. ...
... Essentially, the rocket needs to come back ...