İşi zevkle birleştirmek zordur.
- It is hard to combine business with pleasure.
Tek parça yapmak için tüm parçaları birleştirin.
- Combine all the parts to make one piece.
Tom ve Mary John'a bir hediye almak için paralarını birleştirdiler.
- Tom and Mary combined their money to buy a present for John.
Çok Fransızca kelime biliyorum ama cümle içinde bir araya getirmekte zorlanıyorum.
- I know a lot of French words, but it's difficult for me to combine them into sentences.
Bugünün modern traktörleri ve biçerdöverleri yüksek teknoloji ile donatılmıştır.
- Today's modern tractors and combines are equipped with high technology.
... And what if we combine the power of Google to understand ...
... We used the old name because we tried to combine not only ...