Tom'un kalay folyo şapkasını kullanarak sandviçini sardı.
- She wrapped her sandwich using Tom's tinfoil hat.
Bronz, bakır ve kalaydan oluşmaktadır.
- Bronze is composed of copper and tin.
Tom günbatımına bakarken teneke düdüğünü çalarak rıhtımda oturmayı sever.
- Tom likes to sit on the dock playing his tin whistle while looking at the sunset.
Tom çorbayı büyük bir teneke kaseye döktü.
- Tom poured the soup into a large tin cup.
Teneke kutu içinde altı tane balık var.
- There are six fish inside the tin can.