to clothe; to wrap

listen to the pronunciation of to clothe; to wrap
Englisch - Türkisch

Definition von to clothe; to wrap im Englisch Türkisch wörterbuch

hap
şans

Evlilikte mutluluk tamamen şans işi. - Happiness in marriage is entirely a matter of chance.

Ben senin iyi şansın hakkında mutluyum. - I am happy about your good luck.

hap
{f} olmak

Tom insanın içine işleyen bir şey olmak üzere olduğu hissini atlatamadı. - Tom couldn't shake the feeling that something profound was about to happen.

Tom'un mutlu olmak için kesinlikle çok şeyi var. - Tom certainly has a lot to be happy about.

hap
tesadüf

Tesadüfen istasyonda öğretmenimi gördüm. - It happened that I saw my teacher at the station.

Ben New York'ta iken, tesadüfen eski arkadaşımla karşılaştım. - When I was in New York, I happened to meet my old friend.

hap
rastlantı
hap
{f} rastgelmek
hap
{f} rastlamak
hap
{f} tesadüf etmek
hap
baht
hap
{f} meydana gelmek

O, meydana gelmek zorunda değildi. - That didn't have to happen.

Englisch - Englisch
hap
to clothe; to wrap
Favoriten