Tom gözden kaybolmak istiyor.
- Tom wants to disappear.
Zorla ortadan kaybolmak insanlığa karşı bir suçtur.
- Forced disappearance is a crime against humanity.
Ortadan kaybolmak istedim.
- I wanted to disappear.
Ben her şeyi ve herkesi unutmak, kaybolmak ve terk etmek istiyorum.
- I want to leave, disappear, forget everything and everyone.
Ben sadece ortadan kaybolmak istiyorum.
- I just want to disappear.
O, bu şehirde gözden kayboldu.
- He disappeared from this town.
Benim için sürpriz oldu, o bir anda gözden kayboldu.
- To my amazement, it disappeared in an instant.
Küçük aile çiftlikleri yok oluyorlardı.
- Small family farms were disappearing.
Dağdaki tüm kar yok olmuştu.
- All the snow on the mountain has disappeared.
Eski gelenekler kaybolmaya devam ediyor.
- Old customs keep disappearing.
Ortadan kaybolmak zorundasın.
- You have to disappear.