Tom gözden kaybolmak istiyor.
- Tom wants to disappear.
Ortadan kaybolmak zorundasın.
- You have to disappear.
Ben sadece ortadan kaybolmak istiyorum.
- I just want to disappear.
Ben sadece ortadan kaybolmak istiyorum.
- I just want to disappear.
Tom gözden kaybolmak istiyor.
- Tom wants to disappear.
Tren gözden kayboldu.
- The train disappeared from view.
Firari buradan elli kilometre uzaktaki küçük bir kasabada ortaya çıkmış, ama sonra gözden kaybolmuş.
- The fugitive surfaced in a small town fifty miles from here but then disappeared again.
Küçük aile çiftlikleri yok oluyorlardı.
- Small family farms were disappearing.
O grup insanlar neredeyse yok oldular.
- That group of people almost disappeared.
Tom gözden kaybolmak istiyor.
- Tom wants to disappear.
Eski gelenekler kaybolmaya devam ediyor.
- Old customs keep disappearing.