Bob portreyi hoş bir çerçeve ile çerçeveledi fakat o tepetaklak olmuştu.
- Bob mounted the portrait in a fancy frame, but it was upside down.
Onun küçük bir çerçevesi vardır.
- He has a small frame.
Bütün iskelet demirden yapıldı.
- The whole framework was made of iron.
Onun dev gibi yapısı tarafından cüceleştim.
- I was dwarfed by his gigantic frame.