Kaçmış bir atı yakalamak söylenmiş bir sözü geri almaktan daha kolaydır.
- It is easier to catch an escaped horse than to take back an escaped word.
Üzgünüm. Ben sözlerimi geri alıyorum.
- I'm sorry. I take back my words.
Keşke söylediğimi geri alabilsem.
- I wish I could take back what I said.
Pazartesi günü kitapları kütüphaneye geri götürmek zorundayım.
- On Monday I have to take back the books to the library.
That tune takes me back to my childhood.