Linda, Dan'ı evliliğe zorlamak için hamile olduğunu iddia etti.
- Linda claimed she was pregnant to force Dan into marriage.
Gitmen için seni zorlamak istemiyorum.
- I don't want to force you to go.
Kaba kuvvet kullanırsan savaş başlatırsın.
- Act too forcefully and you'll start a war.
Tom emekli bir hava kuvvetleri binbaşı.
- Tom is a retired air force major.
Savaşın ilk birkaç saati içinde, Birlik güçleri kazanıyorlardı.
- In the first few hours of the battle, Union forces were winning.
Verdun Savaşında,Fransız güçleri bir Alman saldırısını durdurdu.
- At the Battle of Verdun, French forces stopped a German attack.
Jülyen takvimi Rusya'da yürürlükteydi.
- The Julian calendar was in force in Russia.
Yasa artık yürürlükte değil.
- The law is no longer in force.
Adımı imzalamam için bana baskı yapıldı.
- I was forced to sign my name.
Sebzelerini yemesi için ona baskı yaptı.
- She forced him to eat his vegetables.
İkna genellikle zorlamaktan daha etkilidir.
- Persuasion is often more effectual than force.