to cause to lean; to incline; to support or rest

listen to the pronunciation of to cause to lean; to incline; to support or rest
Englisch - Türkisch

Definition von to cause to lean; to incline; to support or rest im Englisch Türkisch wörterbuch

lean
{f} dayanmak
lean
{i} eğilme

Lütfen hareket ederken pencereden dışarı eğilmeyin. - Please don't lean out of the window when we're moving.

Pencerelerden dışarı eğilmek yasaktır. - It's forbidden to lean out of windows.

lean
{s} ince

Mary ince ve uzun boyludur. - Mary is lean and tall.

Mary ince bir gövdeye sahip. - Mary has a lean body.

lean
{f} eğilim göstermek
lean
yağsız (et)
lean
yaslı
lean
algın
lean
{i} dayanma

Onun senin dayanman için güçlü bir omuzu var. - He has a strong shoulder for you to lean on.

lean
yana atmak
lean
nahif
lean
sıska
lean
ürünsüz
lean
kıt
lean
(öne doğru) eğilmek
lean
{s} fidan gibi
lean
on veya against ile dayanmak
lean
yana yatırmak
lean
meylettirmek
lean
{f} yaslamak
Englisch - Englisch
lean
to cause to lean; to incline; to support or rest
Favoriten