to cause to differ; to make different; to mark as different; to distinguish

listen to the pronunciation of to cause to differ; to make different; to mark as different; to distinguish
Englisch - Türkisch

Definition von to cause to differ; to make different; to mark as different; to distinguish im Englisch Türkisch wörterbuch

difference
{i} fark

Facebook ve Twitter arasındaki fark, Twitter'ın bir mikroblog servisi olmasıdır. - Difference between Facebook and Twitter is, Twitter is a microblogging service.

Teoride, teori ve pratik arasında hiçbir fark yoktur. Fakat pratikte, var. - In theory, there is no difference between theory and practice. But, in practice, there is.

difference
{i} ayrım

Geçmiş, şimdi ve gelecek arasındaki ayrım sadece çok yaygın yanılsamadan başka bir şey değildir. - Difference between the past, present, and future is nothing but an extremely widespread illusion.

difference
(Biyoloji) farklılık

İnsanların farklılıklarının farkında olması gerekir, ama aynı zamanda onları yaygınlığını da kucaklamalılar. - People need to be aware of their differences, but also embrace their commonness.

Teoride, teori ve uygulama arasında farklılık yok. Ama uygulamada var. - In theory, there is no difference between theory and practice. But, in practice, there is.

difference
{i} benzememe
difference
mübayenet
difference
(Tıp) diferans
difference
uyuşmak
difference
anlaşmazlık
difference
tefavüt
difference
uyuşmazlık
difference
{i} fikir ayrılığı
difference
{i} ayrılık, fark
difference
{i} olağandışılık
difference
{i} ihtilaf
difference
ayırıcı özellik
Englisch - Englisch
difference
to cause to differ; to make different; to mark as different; to distinguish

    Silbentrennung

    to cause to differ; to make different; to mark as different; to dis·tin·guish

    Aussprache

Favoriten