to cause to decay; to impair

listen to the pronunciation of to cause to decay; to impair
Englisch - Türkisch

Definition von to cause to decay; to impair im Englisch Türkisch wörterbuch

decay
bozulma
decay
çürütmek
decay
bozulmak
decay
çöküş
decay
bozmak
decay
{f} bozul

Et sıcak havalarda çabuk bozulur. - Meat decays quickly in warm weather.

İki büyük medeniyet yavaş yavaş bozuldu. - Two great civilizations slowly fell into decay.

decay
bozul/çürü/çürüt
decay
{i} çürüme, bozulma
decay
{f} zayıflamak
decay
{i} zayıflama
decay
(isim) bozulma, çürüme, çürük, çürütme; zayıflama; ayrışma; çöküş, yıkılma, yıkılış; düşkünlük
decay
çürük/çürüme
decay
(Nükleer Bilimler) bozunma,bozunum
decay
sıhhatçe düşme
decay
(Askeri) (RADIOACTIVE) BOZULMA; ÇÜRÜME (BESİN)
decay
{i} ayrışma
decay
{i} yıkılma
decay
{f} çürümek, bozulmak; çürütmek
decay
inkıraz bulmak
Englisch - Englisch
decay
to cause to decay; to impair
Favoriten