to cause to dance, or move nimbly or merrily about, or up and down; to dandle

listen to the pronunciation of to cause to dance, or move nimbly or merrily about, or up and down; to dandle
Englisch - Türkisch

Definition von to cause to dance, or move nimbly or merrily about, or up and down; to dandle im Englisch Türkisch wörterbuch

dance
{f} dans etmek

Hiç kimse dans etmekten başka bir şey yapmadı. - No one did anything but dance.

Benimle dans etmek ister misin? - Would you like to dance with me?

dance
{i} dans

Linda Meg kadar iyi dans edebilir. - Linda can dance as well as Meg.

Linda şimdi çok dans etmiyor fakat eskiden çok dans ettiğini biliyorum. - Linda does not dance much now, but I know she used to a lot.

dance
{i} balo

Baloya gelmeme izin ver; Ben de dans etmek istiyorum. - Let me come to the ball; I, too, would like to dance.

O, lise mezuniyet balosunda onunla dans etti. - She danced with him at the high school prom.

dance
{f} dans ettirmek
dance
eğlence

Dans etmeni izlemek eğlenceli. - It's fun to watch you dance.

dance
dans etme

Ben güneşi sevmiyorum, yağmuru ve onun altında dans etmeyi seviyorum. - I don't like the sun, I prefer the rain and dance under it.

Tom ve Mary akşam boyunca sadece birbirleri ile dans etmek istediler. - Tom and Mary just wanted to dance with each other all evening.

dance
(Tıp) Beyindeki bir lezyona bağlı olarak gelişen istemdışı düzensiz vücut hareketleri (Koredeki hareketler gibi)
dance
{f} oynatmak
dance
{i} danslı parti
dance
{i} oyun

O birçok halk oyunu biliyor. - He knows many folk dances.

dance
{f} oynamak
dance
dance in attendance birinin etrafında dört dönmek
dance
{i} dans, raks, oyun
dance
{i} dans müziği

O bir dans müziği plağı aldı. - She has bought a record of dance music.

dance
sıçramak
Englisch - Englisch
dance
to cause to dance, or move nimbly or merrily about, or up and down; to dandle

    Silbentrennung

    to cause to dance, or move nim·bly or Mer·ri·ly about, or up and down; to dan·dle

    Aussprache

Favoriten