to cause great harm to. (a punishing blow)

listen to the pronunciation of to cause great harm to. (a punishing blow)
Englisch - Türkisch

Definition von to cause great harm to. (a punishing blow) im Englisch Türkisch wörterbuch

punish
{f} cezalandırmak

Lincoln güneyi cezalandırmak istemedi. - Lincoln did not want to punish the south.

Tom beni cezalandırmak istedi. - Tom wanted to punish me.

punish
cezaya çarptırmak
punish
{f} ceza vermek
punish
hakkından gelmek
punish
oymak
punish
hesabını görmek
punish
cezalandır

Öğrenci sigara içtiği için cezalandırıldı. - The pupil was punished for smoking.

O, yalan söylediği için cezalandırıldı. - He was punished for lying.

punish
hırpalamak
punish
tekdir
punish
şiddetle dövmek
punish
{f} azarlamak
punish
hırpalamak punishablecezalandırılır
punish
cefa
punish
ıstırap çektirmek
punish
cezaya layık
punish
{f} silip süpürmek
punish
eziyet
punish
tekdir etmek
punish
{f} dayak atmak
punish
{f} yalayıp yutmak
Englisch - Englisch
punish
To cause harm
hinder