to cause (someone) to receive (money)

listen to the pronunciation of to cause (someone) to receive (money)
Englisch - Türkisch

Definition von to cause (someone) to receive (money) im Englisch Türkisch wörterbuch

earn
kazanmak

Tom daha çok para kazanmak için iş değiştirdi. - Tom changed jobs to earn more money.

Onlar para kazanmak istiyorlardı. - They wanted to earn money.

earn
{f} para kazanmak

Eğer para kazanmak için buradaysan, Amerika bulunmak için hoş bir yer. - America is a lovely place to be, if you are here to earn money.

Çok para kazanmak için çok çalıştı. - He worked very hard to earn a lot of money.

earn
edinmek
earn
kazandır/kazan
earn
kazan

Ebeveynlerinin görüşü onun kazancını aptal bir kıza harcadığı idi! - His parents' view was that he was wasting his earnings on a silly girl.

Tom şehirde yaşamak için yeterli para kazanıyor mu? - Does Tom earn enough money to live in the city?

earn
{f} kazanmak; kazandırmak
earn
doğrultmak
earn
para kazandırmak
earn
kazanç elde etmek
earn
(Ticaret) (para) kazanmak
earn
{f} hak etmek
Englisch - Englisch
earn

My CD earns me six percent!.

to cause (someone) to receive (money)
Favoriten