to cause (someone) to worry

listen to the pronunciation of to cause (someone) to worry
Englisch - Türkisch

Definition von to cause (someone) to worry im Englisch Türkisch wörterbuch

eat
ye
eat
{f} aşındırmak
eat
{f} yemek

Yemek yemek isteyen başka birisi var mı? - Is there anyone else wanting to eat?

Bir Dapanji yemek istiyorum! - I want to eat a Dapanji!

eat
içmek kemirmek
eat
{f} (ate, --en)
eat
yiyecekler

Lütfen sadece yumuşak yiyecekler ye. - Please eat only soft foods.

Hangi yiyecekleri yemekten kaçınırsın? - What foods do you avoid eating?

eat
{f} çok yemek yemek

Canım çok yemek yemek istemiyor. - I don't feel much like eating.

Ben genellikle çok yemek yemekten kaçınırım. - I usually avoid eating meal too much.

eat
yemek yemek

Parmaklarınızla yemek yemek sadece yüzyıllar boyu devam etmekle kalmadı, aynı zamanda bazı alimler onun tekrar popüler olabileceğine inanıyorlar. - Not only has eating with your fingers continued throughout the centuries, but some scholars believe that it may become popular again.

Yemek yemek isteyen başka birisi var mı? - Is there anyone else wanting to eat?

eat
kemirmek
eat
(away/into ile) çürütmek
eat
{f} içmek (çorba)
eat
{f} tüketmek
Englisch - Englisch
eat
to cause (someone) to worry
Favoriten