Onları izlemek zorunda değilim
- I don't have to follow them.
Tom bizim kurallarımızı izlemek zorundadır.
- Tom has to follow our rules.
Sıkı bir diyet takip etmek önemlidir.
- It's important to follow a strict diet.
Tom'u takip etmek zorundayız.
- We have to follow Tom.
Anne Alice'in onu takip etmesini belirtti.
- The mother signed to Alice to follow her.
Köpeği her yerde onu gittiği yerden takip eder.
- His dog follows him wherever he goes.
Bütün üyeler bu kurallara uymak zorundadırlar.
- All members must follow these rules.
Her zaman kurallara uymak zorundayız.
- We always have to follow the rules.
Buradan canlı çıkmak istiyorsan, beni izle.
- If you want to get out of here alive, follow me.
Follow these instructions to the letter.