Hayattaki en büyük mutluluk sevmek ve sevilmek.
- It is the greatest happiness in life to love and to be loved.
Sevmek kolay fakat sevilmek zordur.
- It is easy to love, but hard to be loved.
Sen benim hayatımın aşkısın.
- You're the love of my life.
Aşkın kör olduğunu söylüyorlar.
- They say love is blind.
Sevgiden daha pahalı bir şey yoktur.
- There's nothing more expensive than love.
Anne sevgisi en muhteşem şeydir.
- Maternal love is the greatest thing.
Sevgilim beni sevmiyor.
- My lover doesn't love me.
Mary'nin sevgililer günü için Tom'a bir şey almaya parası yoktu bu yüzden ona sadece seni seviyorum! dedi.
- Mary didn't have the money to buy Tom anything for Valentine's Day, so she just told him I love you!
Sana yardım etmek isterim ama çok fazla meşgulüm.
- I'd love to help you out, but I'm terribly busy.
O, benim erkek arkadaşım değil, sadece yararı olan platonik aşk.
- He's not my boyfriend, it's just platonic love with benefits!
Kime aşık olmak istersin?
- Who would you like to fall in love with?
Âşık olmak biraz zaman alır.
- Falling in love takes some time.
Hiç kimse onun onu sevip sevmediğini bilmiyor.
- No one knows if he loves her or not.
Ne kadar zor bir şey, sevmek ve akıllı olmak, ve her ikisi birden.
- How difficult a thing it is, to love, and to be wise, and both at once.
You shall love the Lord your God with your whole heart, and your whole mind, and your whole soul; you shall love your neighbor as yourself. (Matt. 22:37-38).