Ne kadar zor bir şey, sevmek ve akıllı olmak, ve her ikisi birden.
- How difficult a thing it is, to love, and to be wise, and both at once.
Hayattaki en büyük mutluluk sevmek ve sevilmek.
- It is the greatest happiness in life to love and to be loved.
Aşkın kör olduğunu söylüyorlar.
- They say love is blind.
Aşk onu rüyalarında görmektir.
- Love is seeing her in your dreams.
Yoksulluk kapıdan içeri girdiğinde, sevgi pencereden dışarı uçar.
- When poverty comes in at the door, love flies out the window.
Maury Povich'e gelen insanlar genellikle sevgililerinin onları aldattıkları ile ilgili önemli iddialarda bulunmaktadırlar.
- The people who come on the Maury Povich show often make pretentious claims about their lovers cheating on them.
Sevgilim beni sevmiyor.
- My lover doesn't love me.
Sevgili kız kardeşim, seni seviyorum.
- I love you, dear sister.
Yaramaz oğul, babasını sevdi.
- The mischievous son loved his dad.
Sana yardım etmek isterim ama çok fazla meşgulüm.
- I'd love to help you out, but I'm terribly busy.
Kime aşık olmak istersin?
- Who would you like to fall in love with?
Âşık olmak için çok gençsin.
- You are too young to be in love.
Ne kadar zor bir şey, sevmek ve akıllı olmak, ve her ikisi birden.
- How difficult a thing it is, to love, and to be wise, and both at once.
Hiç kimse onun onu sevip sevmediğini bilmiyor.
- No one knows if he loves her or not.
You shall love the Lord your God with your whole heart, and your whole mind, and your whole soul; you shall love your neighbor as yourself. (Matt. 22:37-38).