Meseleyi senin yargına bırakıyorum.
- I leave the matter to your judgement.
O meseleye karıştırılmak istemiyorum.
- I don't want to be involved in that matter.
Madde sıcaklığa göre hal değiştirir.
- Matter changes its form according to temperature.
Lütfen gelecek toplantıda maddeyi öne sür.
- Please bring the matter forward at the next meeting.
Konu hakkında seninle özel olarak konuşabilir miyim?
- May I talk with you in private about the matter?
Bu konuyu tartışmak için özel bir isteğim yok.
- I have no particular desire to discuss that matter.
Besides, if it had been out of doors I had not mattered it so much; but with my own servant, in my own house, under my own roof.