Pastayı eşit olarak paylaşmak zorundasın.
- You have to share the cake equally.
Anne pastayı üç parçaya böldü.
- Mother divided the cake into three parts.
Muhteşem kek ağzımı sulandırdı.
- The gorgeous cake made my mouth water.
Tom kız kardeşine bir parça kek kesti.
- Tom cut his sister a piece of cake.
Ne kadar para istiyorsun?
- How much money do you want?
O aşırı para harcıyor.
- She has a lot of money.
Vaktin nakit olduğu gerçekten söylenilmektedir.
- It is truly said that time is money.
Pek çok insan para çekmek için nakit para çekme makineleri kullanıyor.
- Many people use cash machines to withdraw money.
Anne pastayı üç parçaya böldü.
- Mother divided the cake into three parts.
Bir parça kek tattım ve o lezzetliydi.
- I tried a piece of cake and it was delicious.
Leyla, parası için Fadıl'ı canlı canlı yaktı.
- Layla burned Fadil alive for his money.
Mary servete konduktan sonra bir alışveriş çılgınlığına devam etti.
- Mary went on a shopping spree after coming into some money.
A cake of soap.
... I THINK IT'S SWEET MILTON BOUGHT HIS NEW FRIEND A CAKE. ...
... OOH! CAKE. ...