to bring into being or act, to save

listen to the pronunciation of to bring into being or act, to save
Englisch - Türkisch

Definition von to bring into being or act, to save im Englisch Türkisch wörterbuch

realize
{f} kâr etmek
bring into being
(deyim) oluşturmak
bring into being
vücuda getirmek
bring into being
(deyim) var etmek
bring into being
(deyim) kurmak
bring into being
(deyim) yaratmak
bring into being
meydana getirmek
realize
farketmiş olmak
bring into being
meydana getir
realize
düşünmek
realize
(pul/kâr) getirmek
realize
uygulamak
realize
kavramak
realize
fark etmek

Hatalarını fark etmek onun sadece birkaç dakikasını aldı. - It took him only a few minutes to realize his mistakes.

Durumu fark etmek onun biraz zamanını aldı. - It took him a while to realize the situation.

realize
{f} idrak etmek
realize
satmak
realize
anlamak

Bir gün tasarrufun önemini anlamak için geleceksin. - Some day you will come to realize the importance of saving.

Çin'in hızla geliştiğini anlamak için geldim ancak Çin halkı nispeten acelesiz bir hayat yaşıyor. - I have come to realize that China is developing quickly but the Chinese people live a relatively leisurely life.

realize
{f} farketmek
realize
{f} farkına varmak
realize
farkında olmak
bring into being
(Fiili Deyim ) oluşturmak , gerçekleştirmek
realize
{f} kazanmak
realize
real gerçekleştir/fark et
realize
{f} 1. farkında olmak; farkına varmak, farketmek, anlamak: I didn't realize that you were a doctor. Doktor olduğunuzun farkında değildim
realize
farkında olmak; farkına varmak, farketmek, anlamak: I didn't realize that you were a doctor. Doktor olduğunuzun farkında değildim
realize
(fiil) farketmek, farkına varmak, anlamak, kavramak, idrak etmek, gerçekleştirmek, uygulamak, aklında bulundurmak, paraya çevirmek, kazanmak, kâr etmek
Englisch - Englisch
{v} realize