to bring (something) into contact with the air, so as to freshen or dry it

listen to the pronunciation of to bring (something) into contact with the air, so as to freshen or dry it
Englisch - Türkisch

Definition von to bring (something) into contact with the air, so as to freshen or dry it im Englisch Türkisch wörterbuch

air
teneklendirmek
air
gösteriş yapmak
air
(Askeri) TO-AIR GUNNERY: HAVADAN HAVAYA ATIŞ
air
(Tıp) Gaz

Hava gazların karışımıdır. - Air is a mixture of gases.

Hava birçok gazın karışımıdır. - Air is a mixture of several gases.

air
{i} çalım

Bu kadar çalım satmak zorunda değilsin. - You don't have to give yourself such airs.

air
{f} açılmak
air
{f} kurutmak
air
{i} fiyaka

Fiyaka yapan kızlardan hoşlanmam. - I don't like girls who put on airs.

air
{i} tavır

Ben gençken onun küstah bir tavırı vardı. - When he was young, he had an arrogant air.

air
(sıfat) hava
air
{i} hafif rüzgâr
air
air bladder baIıklarda hava ile dolu bir kese
air
hava kesesi
air
(isim) hava; gökyüzü; esinti, hafif rüzgâr, eda, yayın, tavır, melodi, nağme, caka; fiyaka, çalım
air
air base hava üssü
air
{f} söylemek
air
(fiil) havalandırmak, güneşe sermek, kurutmak, söylemek; ortaya dökmek, açılmak
air
{f} herkese söylemek
air
(Tekstil) hava, havalandırmak
air
(Tıp) Soluk, nefes
Englisch - Englisch
air
to bring (something) into contact with the air, so as to freshen or dry it

    Silbentrennung

    to bring (something) in·to con·tact with the air, so as to fresh·en or dry it

    Aussprache

Favoriten