Su basıncı borunun patlamasına neden oldu.
- The water pressure caused the pipe to burst.
Şükran Günü'nden bir önceki gün süpermarketler patlamaya hazır.
- The day before Thanksgiving, the supermarkets are full to bursting.
Onların hepsi gülmekten patladılar.
- They all burst out laughing.
Kalabalıktan muazzam bir tezahürat patladı.
- A mighty cheer burst from the crowd.
Kız annesini görür görmez birden ağlamaya başladı.
- Instantly the girl saw her mother, she burst out crying.
Tom birden ağlamaya başladı.
- Tom burst out crying.
I blew the balloon up too much, and it burst.