Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

to bother; to discomfort

listen to the pronunciation of to bother; to discomfort
Englisch - Türkisch

Definition von to bother; to discomfort im Englisch Türkisch wörterbuch

inconvenience
elverişsizlik
inconvenience
rahatsizlik
inconvenience
işini zorlaştırmak
inconvenience
tasdi
inconvenience
{i} zorluk
inconvenience
sıkıntı

Telefonsuzluk sıkıntılı bir durum. - Not having a telephone is an inconvenience.

Mağaza soygunculuğu benim için büyük bir sıkıntı oldu. - The convenience store robbery was a great inconvenience to me.

inconvenience
{f} zorlaştır
inconvenience
uygunsuzluk
inconvenience
sakınca

Tek başınıza gitmenizin bir sakıncası var mı? - Would it inconvenience you to go yourself?

inconvenience
zahmet olmak
inconvenience
Rahatsız etmek, zahmet vermek
inconvenience
{i} güçlük, zahmet, rahatsızlık
inconvenience
yük ol
inconvenience
(isim) rahatsızlık, külfet, uygun olmama, zahmet, sıkıntı, sakınca, rahatsız eden kimse, sıkıntı veren şey, mahzur
inconvenience
{f} rahatsız etmek
inconvenience
{i} mahzur
inconvenience
{i} uygun olmama
inconvenience
{i} rahatsız eden kimse
Englisch - Englisch
inconvenience
to bother; to discomfort
Favoriten