Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

to border; to be contiguous; to lie side by side

listen to the pronunciation of to border; to be contiguous; to lie side by side
Englisch - Türkisch

Definition von to border; to be contiguous; to lie side by side im Englisch Türkisch wörterbuch

march
{i} marş

Düğün Marşı bana her zaman askerler savaşa giderken çalınan müziği hatırlatır. - The Wedding March always reminds me of the music played when soldiers go into battle.

Bando çeşitli marşlar çaldı. - The band played several marches.

march
{f} ilerlemek
march
arş
march
yürüyüş

Her yürüyüş sadece birkaç adımdan oluşur. - Every march is composed of just a few steps.

Rus astronot Aleksey Leonov 18 Mart 1965'ye ilk uzay yürüyüşünü gerçekleştirdi. - Russian cosmonaut Alexei Leonov performed the first spacewalk on March 18, 1965.

march
yürütmek
march
gösteri yürüyüşü
march
düzenli adımlarla yürümek
march
{i} sınır
march
seyir/yürüyüş/Mart
march
önüne katmak
march
ilerleme
march
{i} müz. marş
march
{f} yürüyüş yaptırmak
march
yürünen mesafe
march
{f} (topluca) yürüyüş yapmak
march
{i} uygun adımla yürüyüş
march
(isim) mart, marş, sınır bölgesi, uygun adımla yürüyüş, sınır, hudut
march
{i} hudut
Englisch - Englisch
march