Ben birinci sınıf bir kamara ayırmak istiyorum.
- I want to reserve a first-class stateroom.
Bir taksi ayırtmak daha hızlıdır.
- It's faster to reserve a taxi.
Bu trende yer ayırtmak istiyorum.
- I'd like to reserve a seat on this train.
İki kişilik bir masa ayırtmak istiyorum.
- I'd like to reserve a table for two.
Otel odamı üç hafta önceden ayırttım.
- I reserved my hotel room three weeks in advance.
I reserved a table for us at the best restaurant in town.