to begin suddenly; to emerge in a certain condition

listen to the pronunciation of to begin suddenly; to emerge in a certain condition
Englisch - Türkisch

Definition von to begin suddenly; to emerge in a certain condition im Englisch Türkisch wörterbuch

break out
(Dilbilim) ansızın patlak vermek
break out
hapisten kaçmak
break out
başlamak (savaş/yangın)
break out
(deyim) özgürlüğünü kazandırmak
break out
fırtına kopmak
break out
patırtı kopmak
break out
kaçmak

Biz bu gece kaçmak zorundayız, yoksa çıldıracağım. - We've got to break out tonight or I'll go crazy!

break out
firar etmek
break out
kaç

Tom hapisten kaçmam için bana yardım eden kişiydi. - Tom was the one who helped me break out of jail.

Tom hapisten kaçmama yardım etti. - Tom helped me break out of jail.

break out
çıkmak
break out
patlak vermek
break out
patlak vermek, patlamak, kopmak: "War has broken out in Asia. - Asya'da savaş patladı."
break out
in ile kaplanmak, ... dökmek: "She's broken out in a rash. - Her tarafı isilik oldu."
break out
(Fiili Deyim ) 1- kaçmak 2- (savaş , yangın vs.) patlak vermek , çıkmak
break out
(deyim) patlak vermek. an outbreak patlak verme,bas gosterme ,salgin
break out
in ile kaplanmak, ... dökmek: She's broken out in a
break out
patlak vermek, patlamak, kopmak: War has broken out in Asia. Asya'da savaş patladı
break out
(deyim) kacmak ,firar etmek. a break-out kacma,firar
Englisch - Englisch
break out

The pretty lips pouted awhile but then she glanced up and broke out into a joyous little laugh which had in it all the freshness of a young May morning.

to begin suddenly; to emerge in a certain condition
Favoriten