to become confirmed or strengthened, in either a good or a bad sense

listen to the pronunciation of to become confirmed or strengthened, in either a good or a bad sense
Englisch - Türkisch

Definition von to become confirmed or strengthened, in either a good or a bad sense im Englisch Türkisch wörterbuch

harden
sertleşmek
harden
sertleştirmek
harden
katılaşmak
harden
{f} duygusuzlaşmak
harden
sertleştir

İsviçre göç politikasını sertleştirdi. - Switzerland hardened its immigration policy.

O kili ateşe koyarak sertleştirdi. - He hardened clay by putting it into a fire.

harden
{f} duygusuzlaştırmak
harden
{f} (çimento) donmak
harden
{f} yükselmek
harden
{f} acımasızlaşmak
harden
{f} katılaştırmak
harden
{f} sağlamlaştırmak
harden
{f} alıştırmak
harden
(fiil) sertleştirmek, duygusuzlaştırmak, katılaştırmak, pekiştirmek, sağlamlaştırmak, alıştırmak, sertleşmek, duygusuzlaşmak, acımasızlaşmak, kapılmak, denge kurmak, artmak, yükselmek
harden
sertleş/sertleştir
harden
{f} pekiştirmek, kuvvetlendirmek; pekişmek, kuvvetlenmek
harden
{f} artmak
harden
{f} kapılmak
harden
kuvvetlenmek
Englisch - Englisch
harden
to become confirmed or strengthened, in either a good or a bad sense
Favoriten