Sen tuzağa düşmüşsün. Teslim ol!
- You're trapped. Surrender!
Leyla kendini tamamen tuzağa düşmüş hissetti.
- Layla felt completely trapped.
İnsanlar kendilerini tuzağa düşürülmüş hissetmekten nefret ederler.
- People hate feeling trapped.
Geleceği olmayan bir işte tuzağa düşürülmüştü.
- He was trapped in a dead-end job.
Sürücüler mağarada tuzağa düşürüldü.
- The divers were trapped in the cave.
Onlar tilkiyi tuzağa düşürdüler.
- They trapped the fox.
Bazı insanlar kendini kapana kısılmış gibi hissetti.
- Some people felt trapped.
Tom kapana kısılmış gibi görünüyor.
- Tom looks like he's trapped.
... and we are trapped like flies on fly paper, we can't escape the soap bubble. And that's ...
... are supported by feel trapped ...