Dışarıdaki gürültü sinirime dokunduğu için canım çalışmak istemedi.
- I didn't feel like studying because the noise outside was getting on my nerves.
Tom müzik çalışmayı sever.
- Tom loves studying music.
Yabancı dil öğrenmek zordur.
- Learning a foreign language is difficult.
Yabancı dil öğrenmek zordur.
- It's difficult to learn a foreign language.
Yabancı dil öğrenmek zordur.
- Learning a foreign language is difficult.
Yabancı dil öğrenmek zordur.
- It's difficult to learn a foreign language.
Geriye dönüp bakıldığında, Keşke Tom çalışarak daha fazla zaman harcasaydı.
- In retrospect, Tom wishes he had spent more time studying.
Zamanımın çoğunu Fransızca çalışarak geçirdim.
- I spent a lot of my time studying French.
Yabancı dil öğrenmek zordur.
- It's hard to learn a foreign language.
Yabancı dil öğrenmek zordur.
- Learning a foreign language is difficult.
Amerikan dramasını çalışıyorum.
- I'm studying the American drama.
Tarih çalışmayı severim.
- I like studying history.
Dil öğrenmenin en zor kısmı kelime bilgisini ezberlemektir.
- The hardest part of learning a language is knowing the vocabulary by heart.
Şiiri ezberlemek zorunda kaldık.
- We had to learn the poem by heart.
... And he's also studying about simulations, like [INAUDIBLE] ...
... studying. Homosexuality was a crime in every one of the 50 states and the idea that gay ...