Kalabalık sarsılmış görünüyordu.
- The crowd looked shocked.
Biz onun ani ölümünden oldukça sarsıldık.
- We were quite shocked by her sudden death.
I was shocked when I heard she talked behind me.
Herkes sarsılmış görünüyordu.
- Everyone looked shocked.
Tom biraz sarsılmış görünüyordu.
- Tom looked a little shocked.
Tom tamamen şoke uğramış görünüyordu.
- Tom looked completely shocked.
Tom şoke edildi ve küçük düşürüldü.
- Tom was shocked and humiliated.
... you that they'd be shocked to find out? ...
... I was so shocked. ...