Mary'nin tatmin olmak için her türlü sebebi vardı.
- Mary had every reason to be satisfied.
Memnun kalmadılar mı?
- Weren't they satisfied?
Ben restoranın servisinden memnun değilim.
- I'm not satisfied with the restaurant's service.
Açıklamamdan tatmin olmuş görünüyordu.
- He seems satisfied with my explanation.
Biz tatmin olmuş değiliz.
- We're never satisfied.
Mary'nin tatmin olmak için her türlü sebebi vardı.
- Mary had every reason to be satisfied.
Müşteriler memnun olmak zorundadır.
- Customers have to be satisfied.
Öğretmen sonuçtan memnun olmaktan uzaktı.
- The teacher was far from satisfied with the result.
Müşteriler memnun olmak zorundadır.
- Customers have to be satisfied.
Mary'nin tatmin olmak için her türlü sebebi vardı.
- Mary had every reason to be satisfied.
Tom birkaç sandviç yiyerek açlığını tatmin etti.
- Tom satisfied his hunger by eating some sandwiches.
Yemek onun açlığını tatmin etti.
- The meal satisfied his hunger.
Memnun kalmadılar mı?
- Weren't they satisfied?
Hepimiz sistemden memnun olmadık.
- Not all of us were satisfied with the system.
Eğer yüzde 25 daha fazla gelirim olsaydı yaşamımdan daha hoşnut olurdum.
- If I had 25% more income, I'd be more satisfied with my life.
Ben de hoşnut değilim.
- I'm not satisfied either.
... become satisfied with too little information. ...
... And the question was who was more satisfied ...