Bir uçak dağ üzerinden uçtu.
- An airplane had flown over the mountain.
Köpek çitin üzerinden bahçeye atladı.
- The dog jumped over the fence into the garden.
Kate örtüyü masanın üstüne yaydı.
- Kate spread the cloth over the table.
O, pijamasının üstüne kaftan giydi.
- He wore a robe over his pajamas.
1920 yazına doğru Kızıl Panik bitmişti.
- By the summer of 1920, the Red Scare was over.
Ben vardığımda parti neredeyse bitmişti.
- The party was all but over when I arrived.
Yağmur ormanlarının, dünya yüzeyinin sadece yüzde ikisini kaplamasına rağmen; vahşi bitki, hayvan ve bitki türlerinin yarısından fazlası orada yaşar.
- Although rainforests make up only two percent of the earth's surface, over half the world's wild plant, animal and insect species live there.
Kırsaldan şehir bölgelerine yapılan bu taşınma iki yüzyıldan daha fazla bir süredir devam etmektedir.
- This movement from rural to urban areas has been going on for over two hundred years.
Kızının ölümü üzerine ağladı.
- He wept over his daughter's death.
Oğlunun ölümü üzerine ağladı.
- She wept over her son's death.
Tom otuzun üstünde olmalıdır.
- Tom must be over thirty.
Tom başının üstünde gibi hissetti.
- Tom felt like he was in over his head.
İlkbahar bitti ve yaz geldi.
- Spring is over and summer has come.
Lincoln kutlamaların bittiğine memnundu.
- Lincoln was glad the celebrations were over.
O, çok fazla iyimser bir bakış.
- That's an overly optimistic view.
O başladığı işle çok çok fazla para kazanıyor.
- She's making money hand over fist with the business she started.
Baştan sona kapıyı beyaza boyadı.
- He painted the door over white.
Tom sözleşmeyi dikkatli bir şekilde baştan sona okudu.
- Tom carefully read over the contract.
Kahvaltıdan kalan sütü içtim.
- I drank the milk that was left over from breakfast.
Partiden arta kalan birçok yemek vardı.
- There was a lot of food left over from the party.
Tom yukarıdan geçen helikopterleri duyabiliyordu.
- Tom could hear helicopters overhead.
Ocak ayında ihracat, geçen yılın aynı dönemine göre % 20 yukarıdaydı.
- Exports in January were up 20% over the same period of last year.
Satın almadan önce evi iyice inceledik.
- We went over the house thoroughly before buying it.
Onu iyice düşünmem için bana biraz zaman ver.
- Give me some time to think it over.
Delegeler tekrar tekrar oy kullandı.
- Delegates voted over and over again.
Onu yapmamanı sana tekrar tekrar söyledim.
- I've told you over and over again not to do that.
Soğuk bir bira hakkında konuşalım.
- Let's talk over a cold beer.
Telefonda onunla konu hakkında konuştum.
- I spoke to him about it over the telephone.
Sen bu iş için gereğinden fazla niteliklisin.
- You're overqualified for this job.
Bu iş için gereğinden fazla kalifiye olduğumu söylediler.
- They said I'm overqualified for that job.
Kırsaldan şehir bölgelerine yapılan bu taşınma iki yüzyıldan daha fazla bir süredir devam etmektedir.
- This movement from rural to urban areas has been going on for over two hundred years.
Tom Mary'ye geçen altı ay içinde 34,000 dolardan daha fazla verdiğini hesapladı.
- Tom calculated that he had given Mary over 34,000 dollars in the past six months.
Tom şapkasını gözlerinin üzerine aşağıya indirdi.
- Tom pulled his cap down over his eyes.
Fadıl'ı bir daha kaybetmek istemiyorum.
- I don't want to lose Fadil all over again.
Hatalarına bir daha asla göz yummayacağım.
- I'll never overlook your mistakes again.
En zor bölüm şimdi bitti.
- The hardest part is over now.
Helen'in forumu bir veya iki fırın eldiveni kullanılıp kullanılmayacağı üzerine uzlaşmaz bir bölünme yaşadı.
- Helen's forum experienced an irreconcilable schism over whether to use one or two oven mitts.
Tom onun üstünden geçecek.
- Tom will get over it.
Hızlı kahverengi tilki tembel köpeğin üstünden atlamadı.
- The quick brown fox didn't jump over the lazy dog.
Toplantı nerdeyse bitmek üzere.
- The meeting is almost over.
Ekim ayının bitmek üzere olduğuna inanabiliyor musun?
- Can you believe that October is almost over?
Onun dersi tamamen benim anlamayacağım kadar zor.
- Her lecture was completely over my head.
Liisa tamamen bunalmıştı fakat orada ona yardım edebilecek kimse yoktu.
- Liisa was completely overwhelmed, but there was no one there who could've helped her.
Babasının ölümü ile ilgili şoku atlattı.
- He got over the shock of his father's death.
Bu noktaya kadar ben dönemdeki siyasi huzursuzluğun büyümesi ile ilgili genel bir bakış sundum.
- Up to this point I have presented an overview of the growth of political unrest in the period.
Yeniden başlayamazsın.
- You can't start over.
Tom raporu baştan yeniden yazmak zorundaydı.
- Tom had to write the report all over again.
Bu yaz günü çok çabuk bitecek!
- This summer's day will be over all too soon!
Yağışlı sezon ne zaman bitecek?
- When will the rainy season be over?
Bir taşa takıldım ve yere düştüm.
- I tripped over a stone and fell to the ground.
Tom Mary'nin durduğu yere doğru yürüdü.
- Tom walked over to where Mary was standing.
Dalida aşırı dozda uyku hapından öldü.
- Dalida died from an overdose of sleeping pills.
Yakıt maliyetinden dolayı deniz aşırı ülkelere uçuş maliyet arttı.
- The cost of flying overseas has risen with the cost of fuel.
Nalokson morfin türevi ilaçların aşırı dozunun etkilerini tersine çevirebilen hayat kurtarıcı bir ilaçtır.
- Naloxone is a life-saving drug that can reverse the effects of an opioid overdose.
Lech Wałęsa 1980'de tersane çitinin üzerinden atladı.
- Lech Wałęsa jumped over the shipyard fence in 1980.
Dünyada yedi bini aşkın dil vardır.
- There are over seven thousand languages in the world.
Dünyada 800,000'i aşkın Baskça konuşan kişi vardır.
- There are over 800,000 Basque speakers in the world.
Bayan Klein 80 yaşın üzerinde, ama hâlâ çok aktif.
- Mrs Klein is over 80, but she's still very active.
Sevdiğin birinin kaybına çok uzun süre ağlama.
- Don't mourn over the loss of your loved one too long.
Nalokson morfin türevi ilaçların aşırı dozunun etkilerini tersine çevirebilen hayat kurtarıcı bir ilaçtır.
- Naloxone is a life-saving drug that can reverse the effects of an opioid overdose.
Tom şimdi baştan başa sözleşmeyi okuyor.
- Tom is reading over the contract right now.
300'ü geçkin insan tutuklandı.
- Over 300 people were arrested.
Köprünün üstünde giden trene bak.
- Look at the train going over the bridge.
Hızlı kahverengi tilki tembel kahverengi köpeğin üstüne atladı.
- The quick brown fox jumped over the lazy brown dog.
Aç kedi çöpü mutfağın her yerine saçtı.
- The hungry cat scattered the trash all over the kitchen.
Haber kasabanın her yerine yayıldı.
- The news spread all over the town.
Dünyanın her yerinden binlerce insan, NASA astronotu olmak için başvuruyor.
- Thousands of people from all over the world apply to become NASA astronauts.
Dünyanın her yerinden insanlar İngilizcenin öğrenmek için zor olduğunu söylüyorlar.
- People from all over the world say that English is difficult to learn.
Sami onu tekrar tekrar yineliyordu.
- Sami was repeating that over and over.
Yine de, savaş bitmedi.
- Still, the war was not over.
Bizim için artık yolun sonu.
- It's all over for us.
2014 Sochi Kış olimpiyatları artık bitti.
- The 2014 Sochi Winter Olympics are now over.
Yüksek bir kum tepeciğinden bütün adayı görebildim.
- From the tall dune I could see over the whole island.
Şuradaki yüksek binayı görüyorsun değil mi?
- You see that tall building over there, don't you?
Tom hafta sonu boyunca okumak için kütüphaneden bazı kitaplar ödünç aldı.
- Tom borrowed some books from the library to read over the weekend.
Tom kış boyunca kilo aldı.
- Tom gained weight over the winter.
Çocuk, çitin üzerinden atladı.
- The boy skipped over the fence.
Tokyo borsasında, aşağı yukarı 450 şirketin hisse senetleri sayaç üzerinde işlem gördü.
- In the Tokyo stock market, stocks of about 450 companies are traded over the counter.
Over meatloaf and mashed potatoes (being careful not to talk with his mouth full), Stanley told about his adventure.
The latest policy was over-conservative.
Let's go over scene 3 from the top.
I think I’m over my limit for calories for today.
Let's walk over the hill to get there.
Sales are down this quarter over last.
How do you receive? Over!.
He bent over to touch his toes.
Climb up the ladder and look over .
Can I sleep over?.
I'll bring over a pizza.
standard cash count forms used to record the count and any overs or unders.
I lost my paper and I had to do the entire assignment over.
four over two equals two over one.
He is finally over his ex-girlfriend.
I moved over to make room for him to sit down.
The quick brown fox didn't jump over the lazy dog.
- The quick brown fox did not jump over the lazy dog.
The quick brown fox did not jump over the lazy dog.
- The quick brown fox didn't jump over the lazy dog.
... And I've been lucky to have played over the years with ...
... And in the last month alone, we've gotten over 2.4 times ...