Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

to be occupied with making shocks

listen to the pronunciation of to be occupied with making shocks
Englisch - Türkisch

Definition von to be occupied with making shocks im Englisch Türkisch wörterbuch

shock
şok

Kaza haberi benim için büyük bir şok oldu - The news of the accident was a great shock to me.

Oğlunun kazada yaralandığı haberi ona büyük bir şoktu. - The news that her son was injured in the accident was a great shock to her.

shock
(Biyokimya) çarpılım
shock
çarpmak (elektrik)
shock
çok şaşırtmak
shock
şoke etmek
shock
tahıl balyaları
shock
{f} sars

Tom biraz sarsılmış görünüyordu. - Tom looked a little shocked.

Herkes sarsılmış görünüyordu. - Everyone looked shocked.

shock
darbe

Bu saat darbeye dayanıklı. - This watch is shock-proof.

shock
demet yığını
shock
{f} elektrik çarpmak
shock
{f} elektrik şoku vermek
shock
{i} çalı gibi gür saç
shock
{i} utanç
shock
{f} darıltmak
shock
{i} sarsılma
shock
{f} şoke etmek, çok şaşırtmak, sarsmak, dehşete düşürmek
shock
(Diş Hekimliği) Tansiyon düşmesi, hızlı ve zayıf nabız, solgun ve soğuyan deri, zayıf solunum vb. semptomları olan akut dolaşım bozukluğu yetersizliği
shock
{i} demet
shock
{f} kâlbini kırmak
Englisch - Englisch
shock
to be occupied with making shocks

    Silbentrennung

    to be occupied with mak·ing shocks

    Türkische aussprache

    tı bi äkyıpayd wîdh meykîng şäks

    Aussprache

    /tə bē ˈäkyəˌpīd wəᴛʜ ˈmākəɴɢ ˈsʜäks/ /tə biː ˈɑːkjəˌpaɪd wɪð ˈmeɪkɪŋ ˈʃɑːks/
Favoriten