to be obedient, compliant (to a given law, restriction etc.)

listen to the pronunciation of to be obedient, compliant (to a given law, restriction etc.)
Englisch - Türkisch

Definition von to be obedient, compliant (to a given law, restriction etc.) im Englisch Türkisch wörterbuch

obey
{f} itaat etmek

İtaat etmekten başka bir seçenek yoktu. - There was no option but to obey.

Çocuklar ebeveynlerine itaat etmek zorundadır ve ebeveynler patronlarına itaat etmek zorundadır. - Children must obey their parents and parents must obey their employers.

obey
{f} itaat etmek; -e uymak, -e riayet etmek
obey
baş eğmek
obey
uy
obey
-e uymak
obey
uymak

İnsanlar kurallara uymak zorundadır. - People have to obey the rules.

Trafik kurallarına uymak çok önemlidir. - It is very important to obey the traffic rules.

obey
riayet etmek

Yasalara riayet etmek görevimizdir. - It is our duty to obey the law.

obey
denileni yapmak
obey
{f} söz dinlemek
obey
tabi olmak
obey
{f} dinlemek
obey
{f} sadakât göstermek
Englisch - Englisch
obey

They were all taught by Triton, to obay / To the long raynes, at her commaundement .

to be obedient, compliant (to a given law, restriction etc.)
Favoriten