to be knowing; to have understanding; to be dexterous in performance

listen to the pronunciation of to be knowing; to have understanding; to be dexterous in performance
Englisch - Türkisch

Definition von to be knowing; to have understanding; to be dexterous in performance im Englisch Türkisch wörterbuch

skill
{i} beceriklilik
skill
(Askeri) YETENEK, BECERİ, MELEKE, USTALIK
skill
vasıf
skill
el alışkanlığı
skill
hüner
skill
marifet
skill
beceri

Bestenin bu bölümünün biraz gerçek beceriye ihtiyacı var.Bunun piyanoda nasıl çalınacağını öğrenmek uzun zamanımı aldı. - This part of the tune needs some real skill. It took me ages to learn how to play it on the piano.

Tom insani becerilerini geliştirmeli. - Tom needs to improve his people skills.

skill
kesp
skill
ustalık

Aleti ustalıkla idare etti. - He handled the tool skillfully.

skill
{i} kabiliyet
skill
{i} maharet

Çalışan bir adama yaşına göre değil maharetine göre ödeme yapılmalı. - A working man should be paid in proportion to his skill, not his age.

skill
{i} yetenek

Lisa o kadar yeteneklidir ki kendisi için vida ve benzeri küçük nesneleri bile yapabilir. - Lisa is so skillful that she can even make screws and similar small objects for herself.

Bir insan ne kadar çok yetenek öğrenirse, topluma o kadar daha çok katkıda bulunur. - The more skills one masters, the greater contribution one can make to society.

Englisch - Englisch
skill
to be knowing; to have understanding; to be dexterous in performance

    Silbentrennung

    to be knowing; to have understanding; to be dex·ter·ous in per·for·mance

    Aussprache

Favoriten