Polis kazadan bizi haberdar etti.
- The police informed us of the accident.
Neden haberdar edilmedim?
- Why wasn't I informed?
Bu program sizin bilgili kalmanızı sağlar.
- This programme allows you to stay informed.
O, bilgili bir insandır.
- He is a well informed person.
O, gelişi hakkında onu bilgilendirdi.
- She informed him of her arrival.
Kendimi bilgilendirmek için gazete okurum.
- I read the newspaper to keep myself informed.
after Nilus invndation, / Infinite shapes of creatures men do fynd, / Informed in the mud, on which the Sunne hath shynd.
... citizens to be well informed. ...