İlk görüşte ona âşık oldu.
- She fell in love with him at first sight.
Genç çift çok kısa sürede birbirlerine âşık oldu.
- The young couple fell in love with each other very soon.
İstediğim bir kız arkadaşımın olması değil, ben sadece aşık olmak istiyorum.
- It's not that I want to have a girlfriend, I just want to be in love.
İstediğim bir kız arkadaş değil, ben sadece aşık olmak istiyorum.
- It's not that I want a girlfriend, I just want to be in love.
Tüm kızlar Tom'a âşık olmuş gibi görünüyor.
- All the girls seem to have fallen in love with Tom.
Tom ona umutsuzca âşık olmuştu.
- Tom had fallen desperately in love with her.
Tom'un yerinde olmak istemem.
- I wouldn't like to be in Tom's shoes.
İlerde ne olmak istiyorsun?
- What do you want to be in the future?
Romeo was in love with Juliet.
I'm not exactly in love with the idea of having to start again from scratch.
Isn't it nice to see two people in love?.
... I love you. ...
... love for her and for the royal family was incredible. ...