to be in heat; to be in rut

listen to the pronunciation of to be in heat; to be in rut
Englisch - Türkisch
kızana gelmek/ olmak
kösnümek
to be in
olmak

O, öğle yemeğinde zamanında olmak için babasına söz verdi. - She promised her father to be in time for lunch.

O anda Boston'da olmak müthiş heyecan vericiydi. - It was tremendously exciting to be in Boston at that time.

to be in heat; to be in rut
Favoriten