Değişik ülkelerden geliyoruz.
- We come from different countries.
Birbiri ardına değişik türde yiyecekler denedi.
- He tried different kinds of foods one after another.
İsa su üzerinde mi yürüdü ve onu şaraba mı dönüştürdü? Hayır bu başka bir konu!
- Did Jesus walk over water and then turn it into wine? No, that's a different story!
Ben başka herkesten o kadar farklı mıyım?
- Am I that much different from everyone else?
Bu düşündüğümden farklı.
- This is different from what I thought.
Papua Yeni Gine'de, Papualılar tarafından konuşulan 850 farklı dil vardır.
- In Papua New Guinea, there are 850 different languages spoken by Papuans.
Senin yaptığından başka türlü yapardım.
- I would do it in a different way than you did.
Çok sayıda çeşitli kurabiyeler var.
- There are many different types of cookies.
Çeşitli farklı yollardan onun evine gidebilirsin.
- You can get to her house in a variety of different ways.
Öğretmenimiz ayrıca düğününün diğer insanlarınki ile aynı olmayacağını söyledi;biz nasıl farklı olacağını sorduk fakat o söylemedi.
- Our teacher also said that her wedding wouldn't be the same as other people's; we asked how it would be different, but she didn't say.
Tom diğer çocuklardan her zaman farklıydı.
- Tom was always different from other children.
Afrika filleri savana ve orman filleri olmak üzere iki farklı türe ayrılır.
- African elephants are divided into two different species: savannah and forest elephants.
Tom ve Mary farklı kapılardan ayrıldı.
- Tom and Mary left through different doors.
In any case, poor black respondents living in high-poverty neighborhoods are most likely to view their neighborhood as a single block or block group and to use this definition consistently when asked about different neighborhood characteristics and activities.
Mona is different from Eloise.
Several different scientists all reached this conclusion at about the same time.
... If you look at different kinds of laws we make or things like ...
... with the rest of the world on very different terms than has been the case historically ...