Hiçbir şey kaybolmaz, hiçbir şey yaratılmaz, her şey dönüşür.
- Nothing is lost, nothing is created, everything is transformed.
Bütün insanlar eşit yaratılmaz.
- Not all men are created equal.
Bu oyun Birlik motorunu kullanarak oluşturuldu.
- This game was created using the Unity engine.
Avrupa Birliği Fransız-Alman düşmanlığı üzerinde yükselmek için bir arzunun bir sonucu olarak oluşturuldu.
- The European Union was created as a result of a desire to rise above French-German enmity.
İnsan oğlu bir şeyler yaratmak için yaratıldılar.
- Human beings are created to create things.
İnsan oğlu bir şeyler yaratmak için yaratıldılar.
- Human beings are created to create things.
Biz Tanrı'nın suretinde yaratıldık.
- We were created in God's image.
Meksika'daki Chicxulub krateri, dinozorları öldüren asteroid tarafından yaratılmış olabilir.
- The Chicxulub crater in Mexico may have been created by the asteroid that killed the dinosaurs.
İnsanlar sevilmek, nesneler ise kullanılmak için yaratılmıştı. Dünya kaos içinde, çünkü her şey karşıt.
- People were created to be loved, things were created to be used. The world is in chaos, because everything is opposite.
İnsan oğlu bir şeyler yaratmak için yaratıldılar.
- Human beings are created to create things.
Allah dünyayı yarattı.
- God created the world.
... this data that's being created from every interaction we have ...
... created at the beginning of time. ...